Memede asimetri

Kadınların %85 inde memelerin boyutları birbirinden farklıdır. Çoğu kadın bu asimetrinin farkında değildir. Bazı bayanlarda ise bu fark o kadar barizdir ki  fark edilmemesi imkânsızdır. Memeler arasında hacim farkı, meme başı seviyesi farkı, meme başı çapı farkı veya şekil farkı olabilir. Memeler arası farkın az olduğu bayanlarda bu fark emzirme sonrası daha bariz duruma gelir. Büyük olan meme daha çok sarkar. Göğüsler arasında aşırı derecede fark olan bayanlarda durum çoğunlukla gelişimsel bir sıkıntıdır. Bir meme daha büyük olup aşağı sarkabilir. Memeler arasındaki fark daha da büyüyebilir.

Küçük meme asimetrileri genellikle kişiler tarafından fark edilmez.  Muayene sırasında yapılan ölçüm ve memenin göğüs duvarındaki yapışma seviyesinin tayini ile ortaya konulabilir. Yatarken memedeki şekil ve ölçümler değişir. Bu nedenle tüm ölçüm ve değerlendirmeler ayakta yapılır.

Memelerden birinde tüp meme deformitesi dediğimiz memede şekil bozukluğu yapan bir durum söz konusudur. Tüp meme deformitesinde memenin alt bölümü gelişmez. Olan meme dokusu meme başının içine doğru büyür ve onu tüp şeklinde büyütür. Bu da memelerin şekil ve boyut olarak birbirinden farklı görünmesine yola açar. Göğüs kafesi yapısında asimetri olanlar, omurga eğriliği olanlar ve bazı genetik sendromlarda da (Örnek Poland sendromu tek taraflı meme, göğüs kası yoktur ve aynı taraf elde parmak anomalileri olabilir.) memeler arasında büyüklük ve göğüs kafesinde yapışma yeri farkı olabilir. Örneğin güvercin göğsü deformitesi dediğimiz, göğsün öne doğru çıkık olması ya da kunduracı göğsü denilen göğüs kafesinin içe çökük olması durumlarında da meme asimetrisi çoğunlukla söz konusudur.

Çocukluk yaşlarında geçirilen göğüs kafesi travmaları ya da göğüs derisi yanıkları genç kızlık döneminde memeler arasında şekil ve boyut farkına yol açabilir. Yaralanmış doku normal doku kadar büyümediğinden bu durum oluşur. Bu durumda sağlıklı deri dokuları özel bazı yöntemler ile genişletilebilir. Daha sonrasında meme implantı ile göğüs büyütme ya da yağ enjeksiyonları ile meme dokuları arası volüm farkı düzeltilebilir. İstenilen sonuca ulaşmak için birden fazla cerrahi girişim gerekir. 18 yaşını bitirdikten sonra ameliyatlara başlanabilir. Ben sanırım kadın estetik doktoru olduğum için bu durumlarla çok karşılaşıyorum.

Bize başvurular genellikle şu dönemlerde oluyor:
  • Bariz büyüklük ve şekil farklılığı varsa genellikle evlilik öncesi çağda başvuru oluyor. Memenin seksüel açıdan duyusunu korumak, süt verme işlemini korumak ve buna uygun tekniklerin seçilmesi bu dönemde önem arz eder. Yeteri kadar meme dokusu olan memede süt kanalları korunarak meme küçültme işlemi yapılır. Bazen sadece bir memeyi küçültmek yeterli iken,  bazen simetriyi sağlamak için diğer memede de ayarlamalar yapılması gerekir (Örneğin meme başının çapının ayarlanması gibi) Bazen de hacim farkı çok fazladır biri büyütülürken diğer meme küçültülür. Memelerden birinde silikon diğerinde meme dokusu olduğu için ilk başlarda kıvam farkı fazla olabilir. Özel silikon meme protezleri ile meme büyütme yapıldığında, meme dokusu zaman içinde yumuşar ve bu fark büyük ölçüde azalır.
  • Doğum ve emzirme işlemlerinin bitikten sonra memedeki hacim kaybı ve sarkma var olan asimetriyi daha bariz hale getirebilir. Yapılan muayeneler ile teknik kararlaştırılır. Bazen sadece toplama, bazense silikon konulması ile toplama işlemi gerekebilir. Tabi bu dönemde bir de birinci maddede bahsettiğim hastalarda, sabredip tekrar doğum yapmamaya karar verdikten sonra bizlere başvurabilirler.

Birbirinden farklı memelerin yaratığı sıkıntılar nelerdir?

  1. Duruş bozuklukları, omurga eğriliği
  2. Kendine güven eksikliği
  3. İç ve dış giyim sıkıntısı

Düzeltmek için ne yapıyoruz?

  1. Nedene yönelik tedavi seçilir.
  2. Bazen küçük olana meme büyütme ya da büyük olana meme küçültme yapılır. Ama çoğunlukla her iki memeye de müdahale gerekir. Küçük olan büyütülür, büyük olana da toplama işlemi uygulanır.
  3. Farklı boy ve yükseklikte silikon protezler ile eşitlik sağlanabilir. Göğüs kafesindeki yükseklik farkı da böylece çözümlenir.

Sonuç olarak; az veya çok hemen her kadında olan memeler arası boyut farklılığı anlamına gelen meme asimetrisi rahatsızlığı, eğer kadını görsel veya psikolojik olarak rahatsız ediyorsa estetik ameliyat ile düzeltilebilir.
Sonuç olarak memede asimetri olması memenin estetiğinden duyulan kaygıyı daha çok arttırır. Meme ameliyatlarında uygulanan yöntemler kombine edilerek bu sorunlar çözülebilir. Sitemde diğer teknikler ile ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Dudak Estetiği

Doğal Dudak Dolgusu

Dudak dolgusu veya daha geniş anlamıyla dudak estetiği son yıllarda çok ilgi görmeye başladı. Bunun ispatını aşağıdaki dudak dolgusu hakkındaki aramaları gösteren google trends resminden de görebilirsiniz.Önceden rujlar ile kalın gösterilmeye çalışılan dudaklar, yeni çıkan bir takım dudak dolgunlaştırıcı maddeler ile daha kalıcı çözümlere kavuştu. Dudak dolgusu fiyatları ise giderek daha çok insanın ödeyebileceği boyutlara geldi. Dudak dolgunlaştırma isteyen kadınların çoğu doğal dudak dolgusu arayışına girdiler. Dudağa yağ enjeksiyonu bize en çok sorulan yöntem. Ben dudakta yağ enjeksiyonunu seçili vakalar haricinde pek tercih etmiyorum. Dolgu maddelerinin içindeki hyaluronik asit zaten vücutta var olan bir madde olduğu için doğal kabul edilebilir.

Bir çoğumuzun yüzü ile ilgili en rahatsız olduğu estetik sıkıntı bence dudak çevresindeki çizgiler, bilhassa da üst dudaktakiler. Özellikle kuru cildi olan, sigara çok tüketen kişilerde daha çok gördüğümüz bu durum, kadını ruj sürmekten soğutur doğrusu. Rujun bu çizgilerin içine kaçması çizgileri daha belirgin hale getirir. Ruj makyajın ve dudak estetiğinin bence en önemli parçası. Renklenen dudaklar ile yüzümüz daha sağlıklı görünür, elbisemizin rengi ile uyumu tamamlar. Bundan neden mahrum kalalım ki.

Gelelim bu çizgiler için yaptığımız dudak estetiği yöntemlerine. Dudağın büzülmesi ile belirginleşen bu çizgiler belli bir süre sonra dudak istirahat halindeyken bile belirgin görünür. Çizgiler çok ince ise ve el ile iki yana çekilerek düzeltilebiliyorsa, botoks ile büyük oranda düzelirler. Fakat dudakta botoks herkesin uyum sağlayabildiği bir uygulama değildir. Dudak hareketleri de kısmen etkilenebildiğinden uyum zordur. Bu nedenle bazı hastalarım dışında çok tercih ettiğim bir yöntem değil.

Dudak Dolgunlaştırma

Çizgiler istirahat halinde belirgin ve el ile iki yana çekince düzeltilemiyorsa ince dolgular ile dudak doldurma yöntemi tercih edilebilir. Bu dolgular genellikle istediğim dudak estetiğietkisini tam veremiyordu. Çünkü dudak hareketli bir bölge çizgi içinde sabit duracak bir dolgu dudak şekli ile uyumlu olmuyor. Az yapınca çukuru kapatmak zor oluyor. Çok yapınca da dudak görüntüsü hoş olmuyor. Dolgu dudak, ördek dudağı gibi duruyor. Doğal dudak yapısı oluşmuyor. Dolgu firmaları sonunda imdadımıza yetiştiler. Hareketle esneyebilen dudak dolguları ürettiler. Dudak çizgilerinin düzeltilmesinde bu dolgular biçilmiş kaftan. Hem doğal dudak görünümü bozulmuyor hem de dudak hareketleri esnasında rahatsızlık hissedilmiyor.

Bir de ağız çevresi derisi oldukça kalın olan hastalar var. Onlarda bu çizgiler o kadar derin ki doldur doldur dolmazlar. Bu durumda deriyi inceltme işlemlerinden fayda görebiliriz ancak. Dudak bölgesinin kimyasal ya da mekanik olarak inceltilmesi derin dudak çizgilerinin dolgu ile doldurulmasına imkan sağlar. Mekanik dudak derisi inceltilmesi yani tabiri caiz ise zımpara, daha çok tercih ettiğim bir yöntem. Çünkü iyileşme süreci daha az. Yan etkisi daha az. Ancak mutlaka kış aylarında yapılmalı ve kış da olsa güneşten sıkı korunulmalıdır. İncelmiş dudak derisinde kalan çukur kısımları elastik dudak dolgusu ile doldurmak kolay olur. Böylece bu kişilerde kadın dudağının süsü rengârenk rujlara kavuşmuş olurlar. Dudak estetiği tamamlanmış olur.

Karın Germe Tipleri

Karın germe ameliyatı, doğum veya sık ve fazla miktarda kilo alıp verme sonucu karın derisindeki sarkmayı düzeltmek için yapılan bir estetik ameliyat çeşitidir. Karın gerdirme olarak da adlandırılır. Tıbbi adı abdominoplastidir. Her kadında, yaptığı doğum sayısına, doğum şekline ve yaşına bağlı olarak karındaki problemler değişiyor. Karında genel olarak iki türlü ameliyat yapılıyor:

Mini Karın Germe

Bunlardan biri mini karın germedir. Mini karın germe yapılan hastalarda genellikle üst bölgede ve karnın etrafında değil, sadece alt karın bölgesinde az miktarda deri bolluğu olur. Bu yüzden göbek deliğinin yerinin değişmesi gerekmez. Bu durumlarda sadece pubis ( genital bölgenin üst kısmı ) dediğimiz kıllı bölgenin üzerinden sezaryen izinin biraz daha uzununu yaparak bu deri bolluğunun bir kısmını almak karın kısmının daha düz görünmesine yardımcı olmuş olur. Bazı durumlardaysa karın kasları çok ayrıksa ( buna göbek fıtığı ya da tıbbi adıyla umblical herni denir ) onları içten içe korse şeklinde dikeriz.

Mini karın germe ameliyatı 30-40 dakika sürer. Hasta bir gece hastanede yatar, ertesi sabah çıkabilir. Her zaman diren konmaz, ancak eğer fazla kilolar da söz konusuysa diren mutlaka koyulur.

Klasik Karın Germe

Klasik karın germeyi ise karın duvarında gevşeme olan, deri bolluğu çok fazla olan kadınlarda uygularız. Karın germe ameliyatında yine pubis dediğimiz bölgeyi sezaryen izinin uzunu şeklinde kesip birbirinden uzaklaşmış karın kaslarını birbirlerine yaklaştırırız, bölgedeki deri bolluğunu alırız ve eğer pubiste aşağıya doğru yer değiştirme varsa pubisi yerleştiririz. Bu işlem önde duran karın kaslarının da içe yerleşmesini, içerde korse varmış gibi bir görüntüye sahip olunmasını sağlar. Klasik karin germe ameliyatında göbek deliğini de düzenleyici işlem yapılır. Çünkü göbek üstünü de aşağıya doğru çekeceğimiz için bu şarttır. Göbek deliğin üzerindeki deri genelde ince olur. Ancak klasik karın germe ameliyatında kilo fazlası durumlarında ilk önce göbek üzerindeki derinin liposuction yardımıyla inceltilmesi gerekir. Çünkü eğer inceltmezsek yukardaki deri aşağı geldiğinde kalın ve hoş olmayan bir görüntü oluşturur.

Karın Germe Sonrası

Klasik karın germe ameliyatı en fazla 2 saat sürer. Hasta 1 gece hastanede yatar, ertesi gün öğleden sonra çıkar. Fazla kilo durumunda diren koymak yine zorunludur. Her iki tür ameliyattan sonra da bir ay boyunca korse giyilir. Şeklin korunması ve rahat etmek için bu gereklidir. Dikiş izi külodun veya bikininin altında kalacak şekildedir. İlk zamanlar hafif pembe bir iz oluşur, sonralardaysa beyaz bir iz kalır. İlk bir hafta hastanın istirahat etmesi gerekir. Sonrasında normal hayata dönülür.

Kırmadan bozmadan burun estetiği

Bu kemikleri şekillendirme işlemi sırasında klasik ameliyat tekniğinde burun içinden tüneller oluşturulur. Kemik keskileri bu tünelden yerleştirilerek görmediğimiz bir bölgede kemikleri düzenli bir şekilde kırmaya çalışırdık. Tabi düzensiz noktalardan çatlayan zayıflayan ve kırılan kemik iyileşme döneminde de düzensiz iyileşebiliyor ve uzun dönemde bizlere sorun çıkarabiliyordu” dedi.

Son yıllarda ultrasonik yöntemlerin gelişmesiyle burun estetiğinde de bu özel enstrümanları kullanmaya başlanlanmıştır.Burun cildi kaldırıldıktan sonra damar ve sinir tabakasının olduğu zar altına girildiğini ve kemik dokunun geniş bir şekilde ortaya konulduğunu ifade ederek şöyle konuştu:  ”Ultrasonik Kemik Kesici yani piezo ile kemikler üzerinde minimal işlemler yapılıyor. Böylece kemiklerin hangi bölgesinde düzensizlik var, eğriliğe neden olan kısım neresi rahatlıkla görebiliyor ve sadece kemik üzerinde kan damarlarına yumuşak dokulara ve sinirlere zarar vermeden şekillendirme yapabiliyoruz”.

Bu cihazın özel titreşimlerle çalıştığını, kemiğin neresine müdahale edileceğine göre değişen uçlarıyla burnun her noktasına müdahale edebilen aletin sadece kemik dokunun üzerinde çalıştığını, yumuşak dokuya temas ettiğinde durduğunu vurguladı.

”Burnun doğal yapısını koruyor ”
Kemik kırma  işlemi olmadığı için iyileşme süresinin daha hızlı olduğuna, morluk ve şişliğin neredeyse hiç olmadığına.”İyileşme döneminde yaşanan uzun dönem sorunlarını en aza indirgeyebiliyoruz. Bu teknolojinin hayatımıza girmesi ile ameliyat tekniklerinde de oldukça gelişme oldu. Özellikle dorsum koruyucu cerrahi denen burun sırtının hiç açılmadığı kemer varsa bile kemerin kırılmadan indirildiği teknik piezo kullanılarak yapıldığında oldukça kolay uygulanabilir bir teknik haline geldi.

Dorsum koruyucu cerrahide (Letdown-PushDown) burun sırtına dokunduğunuzda kendi burun sırtınıza dokunursunuz yapaylık hissetmezsiniz uzun dönemdeki düzensizlikler ve istenmeyen sonuçlar oldukça az görülür. Burun kemikleri zayıflatılmadığı, bozulmadığı ve birbirinden ayrılmadığı için orijinal burnumuzun yapısından birşey kaybetmediğimiz gibi eskisine göre daha güzel görünen bir burun elde ederiz” dedi.

Aletlerin sadece bir araç olduğunu, her cerrahın bu aleti kullanması ve yorumlamasının farklı olacağını, sadece bir cihaza bel bağlayarak cihazdan mucize beklememek gerektiğini sözlerine ekledi.